Acın neredeyse canın oradadır…
Bugün parmağıma batan kıymığın acısıyla titredi kalbim. Çıkartmaya çalışırken canım yandı, çıkartınca anladım ki daha da acım arttı. Vardır bir hikmet diyerek acımı görmezden gelmeye çalıştım ama sızlıyordu. Akşam oldu başka bir parmağım sıkışıp kan toplamaya başladı. Sükut ettim ve temennim günahlarıma kefaret olmasıydı. Canım acıyordu, anladım ki “acım neredeyse canım oradaydı.”
Peki ya, toplum olarak acımız nerede,canımız ne diye kendi kendime düşünmeye başladım.
Sahi yıllar süren acılarımızın üzerinden neler geçti ki unutuverdik ya da bizlere hangi merhemi verdiler de unutturdular?
Merhemden ziyade narkoz desek daha iyi olur herhalde. Merhem iyi gelir narkoz etkisiyle bir şey anlamazsın anlık bir uyuşma ve sonrası sadece bir acı keşke baştan çekseydim bu acıyı dedirten…
Bizlere narkozu nereden verdiler?
Niçin acılarımıza duyarsızkaldık?
Farkında mısınız Gazze de katliamın bilmem kaçıncı günü?
Doğu Türkistan’da eziyetin yıllar süren akıbetsiz sürgünü…
Ve bilmediğimiz dünyanın herhangi bir yerinde zulüm, adalet adı altında adaletsizlikler daha neler neler.
Peki ya bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek yıllarca içimizde büyüttüğümüz, beslediğimiz yılanlar ve sonrası etrafımızı saran ateşten halkalar.
Benim söylememle mi kâr edecek diyerek sustuğumuz görmezden geldiğimiz haksızlıklar. Dilsiz şeytan olan benliklerimiz..
Hani diyor ya şair: “Susmanın suça iştirak olduğunu bilecek kadar aklım başımda.”
Bizim aklımız başımızda mı yahu?
Canımızın sızısı hala içimizde mi?
İzninle sormak istiyorum.
Daha nereye kadar susacaksın, acıyan yarana daha ne kadar bahaneler basacaksın?
Narkozu ne zaman bedeninden silip benliğinle baş başa kalacaksın?
Velhasılkelam azizim illaki acıları anmak için kıymığı parmağına yâr mı edeceksin?
Ayşe Nur İsmail.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
YEREL KOCAELİ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.