DALKAVUK/Abdullah ÇALIK

Padişah ve Dalkavuğu son üç gün her öğlen ve akşam yemeklerinde patlıcan yemişlerdi... Neden?.. Padişah patlıcanı çok sevdiği ve çok övdüğü için... Padişah, patlıcanın yararlarını sayıp patlıcana övgüler düzdükçe... Dalkavuk, patlıcan konusunda... Padişah’ın bile aklına gelmeyen yeni hasletler sayıp dökermiş... Dördüncü gün de öğle yemeğinde patlıcan gelince... Padişah başlamış patlıcana küfür ve hakaret etmeye... Ve... Nasıl mendebur bir yiyecek olduğunu anlatmaya... Dalkavuk durur mu?.. Patlıcan konusunda... Padişah’ın bile aklına gelmeyen bir sürü fenalık saymış dökmüş... Padişah kendisine dalkavukluk etsin diye para verdiği yalakaya dönmüş: “Bre mendebur” demiş, “daha düne kadar bana bu meret patlıcanı öven sen değil miydin?.. Şimdi ne oldu da yere göğe sığdıramazsın?..”. Dalkavuk boynunu eğmiş, ellerini göbeğinin üzerine kavuşturmuş: “Sultanım” demiş “Bilirsiniz ki ben patlıcanın değil zat-ı şahanelerinizin dalkavuğuyum...” Her dönemin adamı menfaatçi takımı ikazda bulunmaz, çünķü o karakter dünyası için önemli olan bir yerlere sürekli olarak selâm çakmak ve ilişkiler üzerinden servet, makam, sözde itibar elde etmektir. Bugün selâm çaktıkları bir gün kaybeder de güç başkalarının eline geçerse, o tarafta konumlanmakta tereddüt etmezler. Dakkavuklar için hiçbir durumda sıkıntı yoktur. Olmadı, yurt dışında sefa sürerler, Biz bu toprakların insanıyız. Ne gidecek yerimiz vardır,nede gitmek düşleriz.Bildiğimiz doğruyu söyler kimseden çekinmeyiz.. Kaybetmekte mi, kazanmakta mı hayır var, biz bilemeyiz! Yalnızca Allah bilir. Sağlıcakla kalın..