Aylardır süren aslında asırlara dayanan bir mücadele bu. Canları pahasına İslamın sancaktarlığını yapan evlerinden, evlatlarından,canlarından geçenlerin hikayesi bu. Zalim siyonist İsrailin yaptığı zulüm ve insanlık dışı eylemleri. Ve buna senelerdir sessiz kalan İslam devletleri.(sözde) Neden bahsettiğimi anladığınızı düşünüyorum.
Filistin halkının haklı mücadelesinden.
Anam babam sana feda olsun Ya Resullah diyen ümmetin neferleri onlar. İman aşkı ile kundaktaki bebeğini elleriyle gömen zerre yılgınlık duymayan bir halkın mücadelesi bu. Bombalar altında kalırken bile Allah kelamını ağızlarından düşürmeyen yeis’i kendilerine düşman giren bir millet.
Ve kendini üstün ırk olarak gören her türlü gayrımeşru işleri, zulümleri kendilerine farz sayan geçmişte peygamberleri katleten bir millet.
Ve 21. yüzyılın asrında ebabil kuşlarını bekleyen bir ümmet. Acımızı,yürek yangımızı hangi kelimelerle dile getirsek eksik kalacak sanki.
Sözde Müslüman devletleriyiz diye geçinen onca milyonluk halkın hiçbir şey yapmadan elleri ve kolları bağlı olarak oturup olanları seyretmesi ve ellerinde imkan olmalarına rağmen kör,sağır ve dilsizi oynamaları.
Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.
(Hadis-i Şerif)
Hadis-i şerif’in hangi kelimesine layığız ki? Gerçekten mümin miyiz yoksa mümin gibi mi geçiniyoruz?
Şimdi soruyorum sizlere kaç gece uykusuz kaldık? Kaç gece kardeşlerimizin acısıyla acılandık?
Kaç gece bu zulümün ateşli hastalığına yakalandık?
Kâh bir gün kâh bir hafta…
Bir süre boykot ettik mallarını almadık sonrasında zalim siyonistler nasıl olsa müslümanlar indirim gördü mü dayanamaz kardeşlerinin acısını birden unutuverir dedi bir indirim patlatıverdi. Tekrardan boykotu da unutuverdik.
Sanki benim almamamla yarar mı sağlayacak dedik. Vicdanımızı öyle rahatlattık. Aslında başından beri fark edememiştik ki aldığımız her ürün kardeşlerimizin üzerine yağan birer kurşundu. Kim bilir kaç kardeşimizin canını yaktı bu mallar. Sonrasında yapılan zulüm sosyal medya gündeminde daha da bir aydınlığa ulaştı. Filistin halkı topraklarını savunurken birden siyonistlerce hırsız sayıldı. Filistinlilerin topraklarını işgal eden ve bunu dinlerince hak sayan zalimler her türlü yol mübahtır diyerek insanlığı katletti. Bazıları Filistinliler topraklarını sattı dedi. Bazıları Ben Türk’üm benim Filistin diye bir davam yok dedi. Bazıları evet ben müslümanım ama Müslüman kardeşlerimin ölmesinden zerre rahatsızlık duymuyorum bana dokunmayan yılan bin yaşasın dedi. Aslında anlamadıkları tek şey vardı. Ya da anlayıp da anlamak istemedikleri işlerine gelmedikleri tek şey ölen
“İNSANLIKTI İNSANLIK “
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek yaşayanlar gün gelecek ki o yılanların etrafında bulacaklar kendilerini.
Şimdi Filistin halkı bize öyle bir mücadeleyi öğretti ki Allah rızası için cihad etmenin her şeyden ama her şeyden daha da mühim olduğunu bizlere bir kez daha hatırlattı. Siyonistler,Filistin semalarında dalgalandırmak istemedikleri bayrağı şimdi tüm dünyada dalgalandırıyorlar.
Tüm dünya ayakta ve haklı Filistin davasının yanında nefer oluyor. Zalimler zalimliğinden yine vazgeçmiyor.
Peki bizler bu davanın neresindeyiz?
Neler yapabiliyoruz?
Nelerden feragat edebiliyoruz?
Velhasılkelâm azizler sözlerime Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın sözleriyle son vermek istiyorum. Eğer ki
“8 milyonluk İsrail için 1,5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa, Ebabiller gelse İsrail’i değil, bizi taşlar.”
Ayşe Nur İsmail
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
YEREL KOCAELİ sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.