Kimliksiz sınava giren öğrencinin sınavı iptal ama gözetmene soruşturma izni yok

21-22 Haziran 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) AYT oturumunda, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yaşanan kimliksiz sınava giriş olayı gündemdeki yerini koruyor. Kimliği yanında olmayan bir öğrencinin sınav salonuna alınmasının ardından başlayan tartışmalar, ÖSYM’nin sınav görevlisi hakkında soruşturma izni vermemesiyle daha da büyüdü.

Söz konusu öğrencinin, Ayvalık İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan ve aynı zamanda Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi olduğu belirtilen bir kamu görevlisinin oğlu olduğu iddiaları ise olaya farklı bir boyut kazandırdı.

SINAV GÖREVLİSİNE SORUŞTURMA YOK

Olayın ardından Eğitim Gücü-Sen Ayvalık İlçe Temsilcisi Ebru Dağ, 27 Haziran’da Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı’na sınav görevlisi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak savcılığın kamu görevlisi olması nedeniyle soruşturma izni talep ettiği ÖSYM Yönetim Kurulu, sınav görevlisi için “görevi kötüye kullanma suçu oluşmadığı” gerekçesiyle oy birliğiyle izin vermedi.

Kurul kararında, “Kimliksiz adayın sınavının geçersiz sayılmasıyla haksız menfaatin önüne geçildiği, görevlinin davranışı sınav kurallarına aykırı olsa da suç teşkil etmediği” ifadelerine yer verildi.

ÖSYM’nin bu kararı, Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı Oğuz Özat’ın sert tepkisine neden oldu. Özat, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Milyonlarca öğrencinin tek bir evrak eksikliği nedeniyle sınava alınmadığı, saniyelerle kapıların kapandığı bir sistemde; Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi’nin çocuğunu kimliksiz şekilde sınav salonuna sokmak organize bir usulsüzlüktür. Bu yalnızca bireysel bir hata değil, tüm sisteme ihanettir. ÖSYM ise bu usulsüzlüğü örtbas ederek skandalın ortağı haline gelmiştir.”

Özat, “Kurallar yalnızca sıradan vatandaşın çocuğu için mi geçerli?” diyerek, ÖSYM Yönetim Kurulu’nun aldığı kararı kamu vicdanını zedeleyen bir uygulama olarak değerlendirdi.

Yaşanan olay, kamuoyunda sınav güvenliği, eşitlik ve liyakat ilkeleri açısından ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, sınav kurallarının herkes için aynı şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çeken mesajlar paylaştı.

Soruşturma izni verilmemesi sonrası olayla ilgili hukuki ve idari süreçlerin nasıl ilerleyeceği merak konusu olurken, Eğitim Gücü-Sen’in konuyu yargıya taşıyabileceği belirtiliyor.