“Koltuğunda Isınanlar, Sokaktakini Unutmasın”

Vaadin Soğuğu: Unutulan Emir, Donan Umut Bir kralın dudaklarından dökülen tek bir cümle, bir muhafızın son gecesini belirledi: “Üşüyor musun?” Ve ardından gelen o meşhur söz: “Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim.” Ama emir verilmedi. Çünkü vaat, sözde kaldı. Çünkü iktidar, hatırlamakla değil, unutmamakla sınanır. Ertesi sabah duvarın dibinde donmuş bir beden, üzerinde şu cümleyle bulundu: “Soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü…” Bu hikâye, sadece bir muhafızın trajedisi değil. Bu, bir toplumun defalarca yaşadığı, defalarca donduğu bir gerçekliktir. Bugün bu ülkenin sokaklarında, belediye kapılarında, meclis koridorlarında, ekran başında bekleyen milyonlarca insan var. Hepsi bir sözün peşinde. Bir vaatle ısınmaya çalışanlar. Vaatle Isınanlar, Gerçekle Donar Siyaset, artık bir vaatler tiyatrosu. “Gençler için istihdam!” “Kadınlar için eşitlik!” “Emeklilere refah!” “Adalet herkese!” Her seçim öncesi sahneye konan bu oyun, seçim sonrası perde kapanınca unutuluyor. Ve biz, seyirci koltuğunda donuyoruz. Bir belediye başkanı, gençlere sosyal alan sözü verir. Ama gençler hâlâ otopark köşelerinde, AVM merdivenlerinde. Bir vekil, istihdam sözü verir. Ama gençler , hâlâ kafelerde sokaklarda pinekliyor. Bir bakan, refah sözü verir. Ama refah, hâlâ market raflarında ulaşılmaz. Bekleyen Değişir, Unutan Kaybeder İnsan bekledikçe değişir. Önce umut ölür. Sonra sevgi, saygı, güven. En sonunda dostluk, muhabbet ve insanlık. Bugün bu ülkenin duvarlarında yazılı olmayan ama kalplere kazınmış binlerce cümle var: “İşe alınacaktım ama aramadılar.” “Burs çıkacaktı ama sistem hata verdi.” “Adalet gelecekti ama dosya kayboldu.” “Söz verilmişti ama unutuldu…” Amacım muhalif olmak mı? Hayır, Vicdan Çağrısı Bu yazı bir taşlama değil, bir vicdan çağrısıdır. Ey karar verici, ey söz sahibi, ey koltuğunda oturan: Unutma ki, verdiğin her söz bir battaniyedir. Tutmadığın her söz, bir donma sebebidir. Muhafızlar hâlâ nöbette. Gençler hâlâ beklemede. Toplum hâlâ umutla titriyor. Ve biz, duvarlara yazıyoruz: “Soğuğa alışkındık; ama sizin vaatleriniz bizi öldürdü…” Sağlıcakla Kalın Abdullah Çalık