DOLAR

35,4967$% 0.02

EURO

36,4446% 0.41

STERLİN

43,3877£% 0.33

GRAM ALTIN

3.045,61%0,28

ÇEYREK ALTIN

4.971,00%0,28

TAM ALTIN

19.827,00%0,27

ONS

2.669,68%0,29

BİST100

9.790,19%0,59

BİTCOİN

฿%

LİTECOİN

Ł%

ETHEREUM

Ξ%

RİPPLE

%

TETHER

$%

Kocaeli HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Taliban Afgan Halkının Makus Talihini Değiştirebilecek mi?

0

BEĞENDİM

      Bizim kuşak, Afgan mücahitlerin Hindukuş dağlarında Ruslara karşı verdiği destansı cihadın marşlarıyla büyüdü. Mavera günlerinde merhum Erdem Beyazıt’ın cihadı iliklerine kadar yaşamak, içerden bir göz olarak aktarmak için, Kartal marka araçla aylar süren yolculuğu kaleme aldığı “İpek Yolundan Afganistan’a”  adlı belgesel tadında kitabı, Afgan Büyükelçinin kızı Meral Maruf’un “Dullar Kampı”, Afganistan Şairi olarak da anılan Cahit Zarifoğlu’nun “Afganistan Çağıltısı” yaşananları anlamamıza ve dünyayı okumamıza perde aralayan eserlerdi. Antik çağda Ariana, Orta Çağ’da Horasan diye anılan Afganistan İmparatorluklar mezarlığı olarak bilinir. Denize sınırı bulunmayan ülke; Orta Asya, Güney Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu arasında köprü görevi gören jeostratejik bir konma haizdir. Hint kıtasının mücevher tacı Afganistan; doğusunda Çin’le, batısında İran’la komşudur. Akrebin kıskacında ya da medeniyetler kavşağında yaşama tutunan Afganistan’da 16’dan fazla etnik gruptan bahsedilmektedir: Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Özbekler, Aymaklar, Kırgızlar, Türkmenler ve Beluçlar en önemlileri. Özbek ve Türkmenlerden oluşan Türkler ülkenin kuzeyinde yaşamaktadırlar. Halkın kahir ekseriyeti Sünni ve Hanefi mezhebine mensuptur. Yüz yıllık tarihinde Büyük Britanya Krallığını, bugünkü adı Rusya Federasyonu olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’ni ve Amerika Birleşik Devletlerini savaşarak mağlup eden tek halk Afgan halkıdır. İngilizleri üç kez bozguna uğratan Afganlar, “Büyük Oyunu” bozarak bölgesel savunma ve sömürgeciliğe karşı direnişleriyle diğer mustazaf halklara ilham kaynağı olmuş, özellikle Hint kıtasının bağımsızlığına öncülük etmiştir. İşgal bayrağını İngilizlerden devralan Ruslar, soğuk savaş döneminin on yıl süren (1979-1989) silahlı çarpışmasından komünizm rüyasından uyanarak çıktıklarında, ellerindeki Sovyetler Birliğinin dağılmasına bile engel olamadılar. Amerikan baharı 11 Eylülün ardından Afganistan’a giren sam amca, en uzun savaşını ve en ağır kayıplarını burada verdi. Sayısız cinayet, tecavüz, insan hakları ihlallerinden geriye, 6 trilyon dolar maliyet ve 4 bin askerini telef ederek anlaşma imzalamak zorundan kalmıştır. Tarihin bu mazlum ama mağrur halkı, imparatorlukları yenmesindeki mahareti zafer sonrası istikrarlı bir yönetim konusunda göstermekten aciz kalmıştır. Bunun birçok sebebi olabilir. Süper güçlerle savaşmak; eğitimli insan kaynağı başta, ekonomik ve sosyal sorunları beraberinde getirmektedir. Ama Müslüman toplumların ortak kaderi, kâfir düşmanla çarpışmadaki motivasyonu Müslüman kardeşine karşı gösterememektedirler. Dış mihrakların saçtığı fitne tohumlarını da hesaba katmak lazım. Rusların çekilmesinin ardından mücahit grupların birbirleriyle savaşmaları, içerde huzur ve sükûnu sağlayamamaları cihada destek veren ülkeleri başka hesaplara sevk etti. Kaos ortamı Taliban’ın doğuşuna ve gelişimine zemin hazırladı. Öngörülemeyen bir çıkışla 1996’da Başkent Kabil ve Afganistan’ın %80’ine hâkim oldular. Hareketin bu ilk iktidar denemesi 11 Eylül 2001’e kadar sürdü. 20 yıllık yıkımın ardından, 29 Şubat 2020’de Katar’ın Başkenti Doha’da Taliban ve ABD arasında  “Afganistan’a Barış Getirme Anlaşması” imzalandı. Amerika adına Zalmay Halilzad, Taliban’dan Abdul Ghani Baradar’ın imza koyduğu bu antlaşma ikinci iktidarı ve kesin zaferi ilan ediyordu. Taliban; Türkçeye de yerleşmiş Arapça kökenli ‘talebe’ den türetilmiş bir kelimedir. Bir şeyi aramak, istemek, bir yol tutmak, rica ve talepte bulunmak anlamlarına gelir. Talip istekli, öğrenci, özellikle üniversite çağında öğrenciler için kullanılır. Taliban, 1994’ün Eylülünde Kandahar kentinde, medrese muallimi ve cami imamı Molla Ömer tarafından, mücahit gruplarla mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. Pakistan himayesinde, Suudi Arabistan, İngiltere ve ABD tarafından desteklendikleri en yaygın iddialardandır. Askeri ve siyasi faaliyetlere başladıktan sonra, “Taliban İslami Hareketi” veya “ Tahrik-e İslami Taliban” şeklinde tanımlanmayı yeğlemişlerdir. ABD 11 Eylülde Dünya Ticaret Merkezi’nin enkazı altında kalan itibarını kurtarmak için işgal ettiği Afganistan’dan büyük bir hezimetle kuyruğunu kıstırarak kaçarken, arkada bıraktığı bunca mezalimi unutturmanın da formülünü bulmuştu. Kamu diplomasisi ya da beşinci kol faaliyeti. Air Force’a ait Kabil havaalanından ayrılan son USA uçağı, işte bütün hikâye bu. Taliban, kendi hakkında ve Afgan halkıyla ilgili zihinlere kazınan o algıyı dönüştürme konusunda emin adımlarla ilerlemekte. İçerdeki güven ve istikrar bunun en önemli ayağı. Bölgede yaşanan olumlu gelişmeler henüz ulusal/küresel kanallara yansımasa da bilimsel makalelere ve köşe yazılarına konu olmaya başladı. Çok uluslu karteller at gözlüğü takıp gerçeğe sırtını dönse de insaf ehli hakikatin farkında. Necmeddin Erbakan Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında Doktora yapan Mohammad Zameer AIMAQ; Taliban İslam Emirliğinin Düşünce Temellerinin İncelenmesi başlıklı makalesinde şu tespitlerde bulunuyor: “Taliban’ın pragmatizminin karakteristiği siyasi, askeri ve ekonomik sektörlerde de açıkça görülmektedir. Askeri alanda Taliban, dağınık yerel savaşçılardan oluşan bir gruptan tutarlı ve birleşik bir askeri yapıya kolayca ve hızlı bir şekilde dönüşmeyi başarmış, merkezi bir hükümetin komutası altına girmiştir. Taliban hükümeti, tutarlı bir polis, ordu ve istihbarat sistemi oluşturarak ülkenin güvenlik durumu üzerinde gerekli kontrolü hızla elde edebilmiştir. Yönetişim alanında ise Taliban, siyasi sistem değişikliği sırasında Afganistan’ın idari yapısında güçlü bir şok yaratmasına rağmen ülkedeki idari hizmetleri hızla yeniden başlatmayı başarmıştır. Makroekonomi ve genel ekonomi alanında Taliban, Afgan döviz piyasasındaki kaosun ardından Afgan para biriminin değerini uygun bir konuma getirmeyi başarmıştır.”(*) Taliban’ın işbaşına geldiği 2021’de bir Amerikan doları 115 Afgani iken bu gün 67 Afganidir. Bu çok bariz bir başarıdır. Arap Bloğu yazarı Adham Şarkavi Şubat 2024’te köşesinde şu satırlara yer verdi: “iki gün önce Afganistan, son uluslararası kredisinin geri ödendiğini ve dış borcu olmayan bir ülke haline geldiğini duyurdu. Taliban’ın yeniden iktidara gelmesi yalnızca iki buçuk yıl sürdü!” (**) Kaç ülke var acaba yeryüzünde dış borcunu sıfırlayan? Ülkenin ekonomik geleceği açısından ümit verici bir gelişme. Sağlık alanındaki gelişmelerle ilgili Süleyman Demirel Üniversitesinden Prof. Dr. Mehmet KÖÇER araştırmasında, ortalama yaşam süresi ve doğumda ölen annelerle ilgili çok çarpıcı rakamlara yer vermektedir. ”Afganistan’da, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Taliban sonrası dönemde sağlık alanında önemli gelişmelerin olduğunu da görmek mümkündür. Örneğin Afganistan’da 2004 yılında yapılan bir çalışmaya göre ülkede ortalama yaşam süresinin 42 yıl olduğu tespit edilmiştir. Çocukların %25’inin beş yaşından önce öldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca ortalama 100.000 canlı doğumun gerçekleştiği süreçte yaklaşık olarak 1.600 kadının hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. Buna karşın yakın dönemde yapılan yeni bir araştırma ortalama yaşam süresinin 62 yaş olduğu ve çocukların sadece %10’unun beş yaşından önce öldüğünü göstermektedir. Anne ölüm oranı, %80 düşerek 100.000 canlı doğumda 327’ye düşmüştür. Afgan hükümeti, kadınların sağlık hizmetlerinden yararlanmasını öncelikli hedeflerinden birisi hâline getirmiştir.” (***) Bu bilimsel ve objektif değerlendirmeleri aynel yakın yaşayarak teyidini yine bir akademisyen hocamızdan aldık. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Prof. Dr. Halil Çiçek Herat üniversitenin misafiri olarak bir hafta kaldığı Afganistan’dan yeni döndü. Bu hususları ve fazlasını detaylarıyla tasdik etti. Onlarca yıl süren işgal ve savaşların sosyoekonomik sonuçlarının biranda silinmesinin mümkün olmadığını belirtmek bile fuzuli. Ancak cadde ve sokaklarda asayişin berkemal olduğu, çarşı ve pazarda ürün sıkıntısı olmadığı, insanların kadın erkek rahatlıkla gündelik hayatlarına devam ettiğini biliyoruz. Polislerin üniforma giydiği, çok yoğun kontrollere rağmen halka karşı munis oldukları, kadınlara dini eğitim konusunda bir sınırlama olmadığı, bayan hocalar maiyetinde erkeklerle aynı medresede okudukları, yüzleri açık, hatta ön taraftan kısmen saçlarının görünebildiği, pantolonlu ve makyajlı olarak dışarlarda gezdiği, kabil havaalanında çalıştıkları Çiçek hocamın aktardığı notlarda mevcut. Hocamın bir tespiti de; üst düzey bürokratların son derece mütevazı, kibar, diplomatik usul ve adabı bilen, İslam’ın izzetini korumaya çalışan ve bununla iftihar eden samimi insanlar olduğu. Türkiye Maarif Vakfının Afganistan genelindeki mevcut kampüslerinde toplam 16 okul bulunmaktadır; bunlar arasında 7 anaokulu, 9 ilkokul, 15 ortaokul ve 15 lise yer alıyor.(****) TİKA Afganistan’da üç ofisiyle kesintisiz hizmet üretmeye ve iki kadim kardeş halk arasında dostluk köprülerini pekiştirmeye devam ediyor. İşsizlik, eğitim, sağlık ve sosyal refahın artırılması konusunda alınması gereken daha çok yol var. Türkiye ve Pakistan gibi tarihi kültürel derin bağları olan dost ülkelerin bu süreçte çok kıymetli destekleri olabilir. Kurumsal hizmetler ve diplomatik sahada mutlak işbirliği bir ihtiyaçtan ziyade, görev ve sorumluluktur diye düşünüyorum. Afgan cihadından Aksa Tufanına şühedanın aziz hatırasına ihtiramla.. Afganistan Çagıltısı Bütün azalarını harbe çağır Sofran açılsın elin şehit ballarından alsın Saraylar damlar yeniden kurulsun Ağaçlar içinden akan nehre Dalçık günde bin kere ve gecelerde Omuzbaşlarını denetleyen defterlerden yalnız sağdaki kalsın Kalem yazsın yazsın Küheylan bir aşık ol Öyle yalvar ki ellerim zahmet balyalasın Kaslar şehit dalgaları ve haykıran kan Başlasın vuslat gününü toprağa Başlasın hatırlatmaya denize kumsalını Şimdi üzgünüz arkadaş Yolumuza çıkmayın üzgünüz… Hava çok hoş denizin tuttuğu yerler derin -Konuş şimdi zaman hiç geriledi mi Hava çok hoş kuşların tuttuğu yerler berrak -Konuş şimdi daveti duydun mu Bir gece uyandın ki ellerin başaklarda -Konuş şimdi açık ağzına o gül yaprağı konan şehidi gördün mü Çoktan hayretle dondu kaldı bağlar ovalar -Konuş şimdi bekliyor mu yalınayak çocukları ağacında buğday Hava çok hoş insanın tuttuğu yerler azar azar Kalbin zengin davetleriyle oynar Çocuklar o anda çok yakında bakarsın bir aşk sayhasında Yaslanırlar güzel anaların kollarına Hava çok hoş başın tuttuğu idrak yanımızda Adamlarımız yiğit Kadınlarımız hamarat Çocuklarımız dolu bilinç harmanı Köpeklerse sayılı Elimizde cahiliye dönemi sonrası bir pala (Kavmiyetçilik etme dedik ucu kırılır) Kırıldı da Şimdi severiz türkmeni peştunu Onarılmış gerilmiş bileylenmiş ve doğramakta Isın gökyüzü ısın Çocukları kavrulmuş kadınlar yeniden hamarat yeniden gebe Bunlar gübre insan değil Gömlekler çelik zırh Öyle bir çalgı çaldılar ki Seslerin çağırıp koyunlara bile Koyduğu zehirli gaz rüyaları Analara şaşkın çocukların Üç beş yaştakilerin Yüzleri harp yarası Harp yanığı Ama öpülmekte okşanmakta yanakları Hangisi hangisine mübadil (Dünya bu olamazdı) Hangisi özne hangisi edilmiş gelinmiş bilinmemiş Yağmur peyderpey kar tane Gamzem oyuyor düşüncemi Kime eşitim nasıl nerdeyim Gamlanmaktayım Hayır bir tereddüttü geçti Füsun bu karadağmağdeni İsyan muannit Mösyö sevinçli mister memnun ağa yarı tok köylü sarı yaprak Millet üzgün Hani dengeler kuracaktık batının kızıl ulusları bindokuzyüz seksen kölelik yapmak istemiyorum bu kahveniz yıldızlarınız şapkanız buyrun unutmuş olmalısınız dehanız şerefiniz buyrun cep feneriniz Buyrun boynumuzdaki halkayı tutunun Ve semirin Hani dengeler kuracaktık Hani çağdaş uygarlıklardan tutunacaktık Hayır batının ulusları kızıllarla karışık Bin dokuz yüz seksen bay batıya buna şuna Cennetlik yapmak istemiyorum Çevir tarihi çevir BindörtyüzBİR Bu kafa ne zaman köreldi Çalınanlar siren besteleri İmdatlarla düşün Bu anne asla merhamet dışında Gözleri nemli olmamıştı Hayır batının ulusları yıl bindokuzyüz seksen değil Bindörtyüz bir Fakat beşyüz yetmiş dokuz yıl geçmiş değil Ne bir karışıklık var Ne bir dev rüya görmüş Değil Kıraç bir yamacı bir ekspres kıymıklıyor gibi Tünellere ses basılmış değil Elbette bunlar değil Yazmaktan çektiğim yalnızlık da değil Bahsi kapatalım ve yatalım için de değil Hiçbir şey değil hiç biri değil Anlatabildik mi arkadaş. Acaba Körebe bitti duvarı kaldır at Haydi zemini düzledik alt yapısını kurduk savaşın Dikil yanıma Ellerimizde birer çakıl taşı Onlarla dikilelim karşı karşıya Yüzlerimizin kefen örtülerini yırtalım baştan başa Görürsün berrak içi Derisi yüzülmüş kan gibi yüzlerimizin Bu harp başka Kim diyorsa ki batılılarla başımız bir taşta Cellatlarla aynı kaptan yiyoruz Aynı kirli hava Aynı kafa ayağımızın bodrumunda Hayır arkadaş bu hesap bambaşka Ne son aylardayız ne bu son gün Sanki dünya bir tek kaldırıp vuracağım gürze gebe Gözleri yumuşak yüzü yorgun bileği sert toprak Sanma ki harp derdinden geçtim Düşünme ki dökeceğin kanlar hunhar Derimin altında ne belalar baygın Bir devlet taşıyorum başımda Bu ev bana dayanmaz Çöker kızıllar kuduran inleri dünyanın Arkadaş Şimdi yalnız savaş Cahit Zarifoğlu  

YEREL KOCAELİ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

MARSİAD Başkanı: TÜVTÜRK 30 Milyon Araç Sahibine Zulmediyor

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0