DOLAR

42,4503$% 0

EURO

49,5911% 0.07

STERLİN

56,8061£% 0.17

GRAM ALTIN

5.754,89%0,26

ÇEYREK ALTIN

9.493,00%0,52

TAM ALTIN

37.854,00%0,52

ONS

4.213,40%0,18

BİST100

10.918,51%-1,07

BİTCOİN

3940031฿%0.19464

Kocaeli KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
YEREL KOCAELİ

YEREL KOCAELİ

04 Aralık 2025 Perşembe

Kaçan at üzerinde 300 metrelik dehşet!

Kaçan at üzerinde 300 metrelik dehşet!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fabrikada işçi olarak çalışan, 2 çocuk babası Selçuk Fidan, ailesiyle birlikte Bolu’da kültür ve köy gezisine katıldı. Fidan, oğlu Berat Emir’in (8) binmekten son anda vazgeçtiği ata bindi. Telefon kamerasını açarak ilerleyen Selçuk Fidan, birkaç saniye sonra atın kontrolsüz şekilde koşmaya başlamasıyla panik yaşadı. Fidan, ‘Gidiyor bu. Dur’ diyerek bağırdı ve korkunca ata tutunmak için video kaydını kapatamadan telefonu cebine koydu. Hızlanan at, yaklaşık 300 metre boyunca koşarak ormana doğru ilerledi ve bölgedeki başıboş atların yanında durdu. Bu anı fırsat bilen Selçuk Fidan, attan atlayarak olayı yara almadan atlattı.

‘KENDİMİ ATTAN ATTIM’

Yaşadıklarını anlatan Fidan, “Telefonla doğayı çekerken bir anda sert bir dönüş yaptı. O heyecanla telefonu cebime attım. At çok hızlandı, tahminen 70 kilometreye yakın bir hızla gidiyorduk. Eşim ve ailemin yanından geçerken beni görmediklerini sandım. Ormana doğru girince artık durmayacağını düşündüm. Ama 300 metre sonra kendiliğinden durdu. Diğer atlarla otlamaya başlayınca hemen kendimi attan attım” dedi.

‘UNUTULMAZ BİR ANI OLDU’

Atın sahibinin yanına geldiğinde şaşkınlık yaşadığını belirten Selçuk Fidan, “Bana, ‘Ne kadar profesyonelsin’ dedi. Ben de ‘Profesyonel değilim, at beni kaçırdı’ dedim. Aileme dönüp anlattığımda önce ‘Geçmiş olsun’ dediler, sonra gülmekten konuşamadılar. Video sosyal medyada yayılınca çok kişi aradı, hem geçmiş olsun diyorlar hem de gülüyorlar. Bu olay hayatımda unutulmaz bir anı olarak kalacak” ifadelerini kullandı.

‘BU SPORU YAPMAK İSTİYORUM’

Yaşadığı tehlikeye rağmen binicilik sporuna ilgi duyduğunu söyleyen Fidan, “Keşke imkanım olsa gidip o ata bir çuval yem verebilsem. Bundan sonra bunun peşini bırakmayacağım. Deneyimli hocalarla bu sporu yapmak istiyorum. Gerçekten zevkli ama kesinlikle eğitmen eşliğinde yapılması gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Devamını Oku

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Büyükçekmece Adliyesi’nin emanet kasasının boşaltılmasıyla ortaya çıkan büyük vurgun soruşturması devam ederken, olayın firari zanlısı Erdal Timurtaş’ın annesi sessizliğini bozdu. Anne, oğlunun tek başına bu suçu işlemeyeceğini savunarak dikkat çeken iddialarda bulundu.

Adli emanet bürosunda katip olarak çalışan Erdal Timurtaş’ın yıllık izne ayrıldıktan sonra uzun süredir işe gelmemesi üzerine yapılan denetimde, yaklaşık 25 kilo altın ve 50 kilo gümüşün kaybolduğu fark edildi.

MARKET ARABASI İLE ADLİYEDEN ÇIKARMIŞ

Timurtaş’ın siyah poşetlere doldurduğu emanetleri tekerlekli bir arabayla adliyeden çıkardığı tespit edilirken, şüphelinin eşi ve iki çocuğuyla birlikte 19 Kasım’da İngiltere’ye kaçtığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Timurtaş ve eşi hakkında yakalama kararı çıkarılırken, adli emanet sorumlusu Kemal Demir gözaltına alındı.

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler

ARKADAŞLARINA “ALLAH ÇARŞINIZA PAZAR VERSİN” ŞEKLİNDE MESAJ ATTI

Cumhuriyet Başsavcılığının yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal Timurtaş’ın 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Öte yandan şüpheli Erdal Timurtaş’ın Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, “Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin” diye yazdığı öğrenilmişti.

2021 YILINDAN BERİ ADLİYEDE ÇALIŞIYORDU

Öte yandan, yaşanan çarpıcı olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Edinilen bilgiye göre, şüpheli Erdal Timurtaş’ın, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal Demir’in ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal Timurtaş’ın ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı.

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler

“TOPLAM DEĞERİ 147 MİLYON LİRA”

Adli emanetten çalındığı anlaşılan altınların, göçmen kaçakçılığına yönelik bir operasyon sırasında ele geçirilen altınlar olduğu belirlendi. Adli emanet bürosunda yapılan detaylı sayımda; 9 bin 906 gram altın, 49 reşat altın, 438 kolye, 66 gram küpe, 5 kilo altın külçesi, 7 adet arma altın, 167 tam altın, 606 bilezik, 1 kilo 477 gram bilezik, 376 yarım altın, bin 328 çeyrek altın, 40 Cumhuriyet altını, 2 bin 701 gram çeşitli takı, 487 Ata altın, 6 gremse altın ve 50 kilo gümüşün kaybolduğu tespit edildi. Yapılan hesaplamalarda çalınan altın ve gümüşlerin toplam değerinin yaklaşık 147 milyon lira olduğu ifade edildi.

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler

YAKINLARINA “İNGİLTERE’YE TAŞINACAĞIZ” DEMİŞLER

Son yılların en büyük hırsızlığına imza atan Timurtaş’ın eşi Esma Timurtaş’ın, Esenyurt’ta bir ilkokulda ücretli sınıf öğretmenliği yaptığı iki çocuğunun da aynı okulda okuduğu öğrenildi. Çevresine “Vizemizi aldık, İngiltere’ye taşınacağız” dediği belirtilirken, polis okul çevresindeki tüm kamera kayıtlarını incelemeye aldı.

ŞAHIS HAKKINDA KIRMIZI BÜLTEN TALEBİ

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal Timurtaş ile eşi Esma Timurtaş hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılası yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenildi.

25 kilo altın çalan memurun annesinden olayın seyrini değiştirecek sözler

ANNESİ KONUŞTU: BİRİLERİ ONU KULLANDI

Soruşturma sürerken Büyükçekmece Adliyesi Emanet Kasası soyan şahısın annesi konuştu. Anne, oğlunun karakteri itibarıyla böyle bir suça girişmeyeceğini ifade ederek “Oğlum kendi başına böyle bir şeyi yapacak biri değildi. Kim yaptı, kim yönlendirdi bilmiyorum. Biri ya da birileri onu kullandı. Temizlik için dışarı çıktığı anları çekmişler. İki çocukla birlikte görüntülerde gösteriyorlar. Yüz kilo eşyayı bir kişi kaç kere dışarı taşıyabilir? Birisi bunun başını yaktı.” dedi. Olaydan sonra oğluyla hiç görüşmediğini söyleyen anne, gelişmeleri polis kapıya geldiğinde öğrendiğini belirtti.

“HABERİMİZ YOKTU, OLAYI POLİS KAPIYA GELİNCE ÖĞRENDİK”

Anne, son görüşmenin olayların patlak vermesinden hemen önce gerçekleştiğini belirterek, “Soygunu yaptıktan sonra haberimiz olmadı. Polis kapıya geldiğinde öğrendik. En son olaylardan önce uyumadan önce görüşmüştük.” ifadelerini kullandı.

“BİRİLERİ TARAFINDAN GÖNDERİLDİ”

Oğlunun yönlendirildiği iddiasını tekrarlayan anne, “Bu çocuk kendisi böyle bir şey yapmaz. Birileri onu gönderdi. Temizlik görevlisi gibi gösterip kayıt altına almışlar. O kadar altını, gümüşü çıkarırken kimse mi görmedi, biri onu öne sürdü” dedi.

Abdullah Karlıdağ Abdullah Karlıdağ Haberler.com – Yaşam

Devamını Oku

Çekilişsiz kurasız konut projesine başvurular başladı! Tek şart aranıyor

Çekilişsiz kurasız konut projesine başvurular başladı! Tek şart aranıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte aile kurumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalar kapsamında hazırlanan konut projesinin başvuruları başladı.

4 ÇOCUK SAHİBİ OLMA ŞARTI VAR

Gaziantep’te en az bir yıl ikamet eden, başvuru tarihi itibarıyla nüfus kayıt sisteminde kayıtlı olan, en az 4 çocuk sahibi olan ve aynı adreste ikamet eden aileler başvuru yapabilecek.

Aynı zamanda konut sahibi olmak isteyen vatandaşların, kendileri ve eşleri adına tapuda kayıtlı bağımsız bir konutunun bulunmaması da başvuru şartları arasında bulunuyor.

BAŞVURULAR 31 ARALIK’TA BİTİYOR

Başvurular “https://basvuru.gbbkonut.com.tr/” internet üzerinden yapılacak.

Kuzeyşehir ve Güneyşehir’de belediyenin iştiraki olan Gazi Konut tarafından yapılan konutların başvuru tarihi 31 Aralık’ta sona erecek.

Kaynak: AA / Beyza Nur Eryılmaz – Güncel

Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci Engelli Hakları Eylem Planı geliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci Engelli Hakları Eylem Planı geliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 2026-2028 dönemini kapsayacak ikinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı için hazırlıkların başladığını duyurarak, “Detayları yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımızın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Aziz milletim, çok kıymetli engelli kardeşlerim, değerli yol ve dava arkadaşlarım, kıymetli misafirler; sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen bu anlamlı programda sizlerle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.

81 ilimizdeki engelli kardeşlerimizi temsilen bugün aramızda bulunan misafirlerimize ve programımızı teşrif eden tüm konuklarımıza “Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.” diyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NÜ TEBRİK EDİYORUM”

Konuşmamın hemen başında, ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum.

Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Sizlerin vasıtasıyla, hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize buradan selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum.

Bu değerli programı tertip eden, kalplerimizi buluşturan, sizlerle hasret gidermemize vesile olan AK Parti Sosyal Politikalar Yönetimimize ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı ve yöneticilerini aynı şekilde kutluyor, her birine çalışmalarında başarılar diliyor, engellilerimizin sorunlarına gösterdikleri hassasiyet için ayrıca teşekkür ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“AK PARTİ OLARAK SOSYAL HİZMETLER BAŞLIĞINDA ÇOK İYİ BİR KARNEYE SAHİBİZ”

Şunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum; engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak, hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak devlet olarak bizim birinci önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil olmak üzere yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir.

Fakat tüm bu çalışmalar doğası gereği iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle, akademisiyle, sivil toplumu ve iş dünyasıyla toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum.

Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan, bu kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Hem hükümet hem de AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz. Ve çalışmalarımızı yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz.

Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“SORUMLULUKLARIMIZI TAM BİR ADANMIŞLIK RUHUYLA YERİNE GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım: Şüphesiz biz, “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız.” buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz.

Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz; doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz.

Tüm bunlara rağmen fark etmeden de hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahsun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkânı sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakârca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz.

Yaşlılarımızın, ihtiyaç sahiplerimizin, şehit yakınları ve gazilerimizin 7 gün 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceğiz. Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getirmeye devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Kıymetli misafirler, değerli yol arkadaşlarım ,tarihte ne yaparsanız yapın, değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur: Bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran, millî kimliğimizin alameti farikası olan en temel vasfımız; insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkûresine sahip oluşumuzdur. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkûreyle seferlere çıktık.

Selçuklu’dan bugüne tam bin yıldır, Mevlânâ Celaleddin Rûmî’nin o ünlü metaforunda olduğu gibi, bir ayağımızı buraya, Anadolu’ya sabitlerken; diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık, aynı zamanda kalpleri de ihya ettik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“BAŞARILARIMIZIN GERİSİNDEKİ ANA UNSUR İNSANA ATFETTİĞİMİZ DEĞERDİR”

Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor: Asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu vardı. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir.

İşte bu yüzden Ahi teşkilatımızda, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik. Batının gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan; kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin hâlâ en özünü teşkil eder. Gönül incitmekten daima çekindik, bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz.

Asırlar önce yaşamış önemli bir divan şairimiz, milletimizin bu konudaki dikkatini bakınız hangi sözlerle ifade ediyor: “Fukara kalbine her kim dokuna, Dokuna sinesi Allah okuna.”

Evet, değerli kardeşlerim; bizim meseleye baktığımız yer tam olarak burasıdır. Bugünkü sosyal devlet geleneğimiz de asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışımızın devamıdır. Bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edilmiş, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü has oda da dâhil olmak üzere kendilerine hem askerî hem idarî bürokraside önemli vazifeler verilmiştir. Sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıflar hem de bu alanda eğitim veren kurumlar, engellilere çok titiz bir eğitim programı uygulamıştır. Müderrislik, müsaiplik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli, gerek topluma gerekse devlete çok mühim katkılar yapmıştır.

Bilhassa Sultan II. Abdülhamid, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899’dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kâmil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da özel eğitim alanında, Sultan Abdülhamid Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Hepsine de rahmet olsun. Rabbim onlardan razı olsun.

Buraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bakınız, bu okulların müfredatında müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya, kozmografya ve mimari gibi dersler de yer alıyordu. Buralarda öğrenim gören engelli gençler hem bilgi birikimiyle öne çıkıyor hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkânını buluyordu. Ahvâdı olmakla iftihar ettiğimiz şanlı ecdad, asırlar öncesinden bu kritik adımları atmayı, bu değerleri milletimize kazandırmayı bilmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“SOSYAL HİZMET VE POLİTİKALARDA ÜZERİMİZE NE DÜŞÜYORSA YAPTIK VE YAPIYORUZ”

Kıymetli misafirler; işte biz, böylesine kâmil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Hamdolsun, bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarda üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz.

Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz.

“SİSTEMİ ADETA BAŞTAN İNŞA EDEREK ENGELSİZ TÜRKİYE’Yİ HAYAL OLMAKTAN ÇIKARDIK”

2002’de milletin emanetini devraldığımızda engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata katılımı oldukça sınırlıydı. Eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı. Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik.

Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek engelsiz bir Türkiye’yi bir hayal olmaktan çıkarıp devlet politikası haline getirdik.

Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık.

Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanun’u yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. İlk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk.

2010’da yaptığımız anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık. 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi kara, deniz ve demir yolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hâle getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti.

Ayrıca erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3.992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftası’nın son günü olan 16 Mayıs’ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik.

Şunu özellikle bir kez daha burada dile getirmek istiyorum: Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil eder. Özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık. Rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk. Üniversitelerimizde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“2002’DE 5 BİN ENGELLİ MEMUR İSTİHDAM EDİLİYORDU BUGÜN 83 BİN”

Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz: Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkânlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu. Bugün bu sayı 15 kattan fazla artışla 83 bine ulaştı.

İşverenlere sağladığımız teşviklerle özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını destekledik. Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik. Bakımına ihtiyaç duyan engelli vatandaşlarımızın, aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesi bir başka önceliğimizdir. 2002’de yalnızca 5 bin kişi evde bakım yardımından faydalanırken, aylık 11.702 lira ödeme yaptığımız bu destekten bugün yaklaşık 520 bin vatandaşımız yararlanıyor. Ülkemizin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerimizde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler icra ediyoruz. 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz.

Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken, özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın yüzde doksan dört virgül dördünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“2026-2028 YILLARINI KAPSAYAN İKİNCİ EYLEM PLANIMIZIN HAZIRLIKLARINA BAŞLANDI”

Değerli konuklar, üzerinde önemle durduğumuz bir başka husus aile temelli erken müdahale sistemidir. Sizlerin de bildiği üzere, gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişimi Merkezlerinde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleri ile birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız.

Burada şu müjdeyi de sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum: Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş; eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızda bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık.

2026–2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımızın, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“SİZLER BU ÜLKENİN EŞİT, GÜÇLÜ VE ONURLU VATANDAŞLARISINIZ”

Buradan hem sizlere hem de farklı platformlar üzerinden bizleri takip eden tüm engelli kardeşlerimize şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Sizler bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır. Biz bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak, inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz. Zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz. Sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI ‘ENGELSİZ TÜRKİYE YÜZYILI’ YAPACAĞIZ”

Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle sizlerin ve tüm engelli kardeşlerimin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü bir kez daha tebrik ediyorum.

Erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumlarımızı tekrar kutluyorum. Programa teşrif eden her bir misafirimize kalpten teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek, tekrar buluşmak temennisiyle hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun, kalın sağlıcakla”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İkinci eylem planı hazırlıklarına başlandı

Çağla Taşçı Haberler.com / Politika

Devamını Oku

Gazze’de İsrail destekçisi çete lideri öldürüldü!

Gazze’de İsrail destekçisi çete lideri öldürüldü!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gazze Şeridi’nin güneyinde İsrail ordusunun işbirliği yaparak silahlandırdığı çetenin lideri Yasir Ebu Şebab, Refah kentinde çıkan çatışmada öldürüldü. İsrail devlet televizyonu KAN, güvenlik kaynaklarının çete liderinin ölümünü doğruladığını paylaştı. İsrail’in Hamas’a karşı silahlandırarak savaştırdığı çete lideri Ebu Şebab, Gazze’nin güneyinde diğer İsrail işbirlikçisi aşiretler arası yaşanan bir iç çatışma sırasında öldürüldü.

ÇATIŞMADA ÇOK SAYIDA MİLİTAN DA ÖLDÜ

İsrail basınında, Tel Aviv yönetimiyle Hamas’a karşı işbirliği yapan çete liderinin Gazze’de çıkan çatışmada yaralandıktan sonra İsrail’in Soroka Hastanesine kaldırıldığı ve burada öldüğü bilgisi paylaşıldı. Organize suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Ebu Şebab İsrail ile işbirliği yapmıştı Geçmişte yasa dışı suç örgütü liderliği ve uyuşturucu ticareti nedeniyle Gazze’de hapis yatan Ebu Şebab, İsrail ordusunun Gazze’deki hapishanelere saldırıları sırasında serbest kaldı.İsrail’in Gazze’nin güneyinde silahlandırdığı yasa dışı çeteye liderlik eden Ebu Şebab, açlık çeken Gazze halkına gönderilen insani yardımları İsrail ordusunun onayıyla yağmalamasıyla tanınıyordu.

İSRAİL ORDUSUYLA İŞBİRLİĞİ HALİNDE HAREKET EDİYORDU

Gazze’de Hamas’a karşı tehditler yayınlayan Yasir Ebu Şebab, İsrail ordusuyla işbirliği halinde hareket ediyordu. Tel Aviv yönetimi, Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı savaşmak için bazı çeteleri silahlandırdığını kabul ederek Ebu Şebab’ın kendileriyle işbirliği içinde olduğunu itiraf etmişti. Ebu Şebab, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun saldırıları ve yardım girişini engelleyerek büyük bir insanlık felaketine yol açtığı dönemde, Refah’ın Mısır sınırına yakın bir noktadaki bölgede, kendileri tarafından insani yardım dağıtımı yapılacağını söyleyerek Filistinlileri bu bölgeye gelmeye davet etmişti. Hamas ve İsrail arasında 10 Ekim’de sağlanan ateşkesin ardından, Ebu Şebab ve milisleri, İsrail ordusunun Gazze’de işgalini sürdürdüğü Refah bölgesinde, lüks araçlar ve silahlarla gezerken görüntülerini paylaşıyordu.

Kaynak: AA / Faruk Hanedar – Güncel

Devamını Oku