h Dolar 41,3024 % 0,23
h Euro 48,7534 % 0,23
h Sterlin 56,3323 % 0,24
h Altın (Gr) 4.907,36 %0,47
h Çeyrek Altın 8.135,00 %0,52
h Tam Altın 79.981,92 %1,39
h Ons Altın 3.695,60 %0,45
h BIST100 11.089,78 %0,81
h Bitcoin 4764696 %0.39061
Kocaeli 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 41,3024h

    41,2072

  • EURO 48,7534h

    48,5394

  • STERLİN 0,24h

    56,1983

  • Gram Altın 0,47h

    4.907,36

  • Çeyrek Altın 0,52h

    8.135,00

  • Tam Altın 1,39h

    79.981,92

  • Ons Altın h

  • BIST 1000,81h

    11.089,78

  • Bitcoin0.39061h

    4764696

a
Ahmet Gürbüz

Ahmet Gürbüz

31 Ağustos 2025 Pazar

Sağduyunun Zaferi: Terörsüz Türkiye

Sağduyunun Zaferi: Terörsüz Türkiye
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elhamdülillah; ülkemiz devleti ve milletiyle, halkları ve ulusuyla tarihi bir eşiği geride bıraktı. Büyük bir zafere imza attı. Tarihe şahidlik etmekteyiz.  Nereden bakarsanız bakın, bu çok kıymetli bir kazanımdır.

Kırk yıldır dökülen kan ve akıtılan paranın haddi hesabı yok. Daha da önemlisi devletin kalkınması ve milletin refahı için kaybedilen zamanın telafi imkânı yok.

Zafer kelimesini abartılı bulup itiraz edenler çıkabilir. Terör örgütüyle masaya mı oturulur? Şehit ailelerinin rızası var mı? Gibi çıkışlarla siyasi hokkabazlık yapıp, süreci sulandırmak isteyenler olacaktır. Onlara şunu hatırlatmakta fayda var; sinek avlamak devri bitti, bu adım bataklığı kurutma hareketidir.

Bakara suresinin 191 ve 217. Ayetlerinde tekrarlanan bir cümle var: “Bilin ki fitne, adam öldürmekten daha beterdir.” Beterdirdiye tercüme edilen kelime birinde ‘şiddetlidir’, diğerinde ‘ekberdir’, yani daha büyüktür şeklinde yer almaktadır. Sürecin başarıya ulaşması, fitnenin kökünün kazınması, hiç şüphesiz kesin ve büyük bir zaferdir.

27 Kasım 1978’de, Diyarbakır’ın Lice İlçesinin Fis Köyü’nde, Marksist-Leninist çizgide kurulan PKK (Kürdistan İşçi Partisi), ırkçı bir terörist örgüt olarak, küresel emperyalistlerin sponsorluğunda, Müslüman Kürtleri Türkiye’den koparmak için fütursuzca cinayetler işledi. Devletin son yıllarda geliştirmiş olduğu şefkat dili ve Kürt halkının ekseriyetine galip gelen sağduyu, bu çok uluslu projeye geçit vermedi.

İslam toplumunun ahlaki çerçevesini çizen ve sosyolojinin köşe taşlarını döşeyen Hucurat Suresi, bu sorunun çözümünde de bize rehberlik etmektedir. Irkçılığı yasaklayarak erdemi yüceltmesi, zandan sakınmayı, fasıkların getirdiği haberlerin tahkik edilmesi, bir kavmin başka bir kavimle alay etmemesi, zalime karşı mazlumun desteklenmesi gibi ölümsüz reçeteleri, toplumun ihyasında şaşmaz pusuladır. 9. ayette; “Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşurlarsa, hemen aralarını düzeltin” ferman-ı ilahisinden sonra 10. ayette: “Müminler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’ın emirlerine uygun yaşayın ki rahmete nâil olasınız” buyurur.

Gelinen noktanın bu rahmetin tecellisinden bir kadre, sebebinin de milletin gönlündekinin, devletin diline yansımasının neticesi olduğuna inanıyorum.

Sürecin bu evresinde; kazanın çok olduğu, kaybedeninse terörizm ve terör destekçisi küresel evangelist, Siyonist sermayenin tetikçisi İsrail ve şürekâsı tespitini yapalım.

İki arda bir derede, kimlik bunalımı yaşamak zorunda bırakılan Kürt gençliğini kazananlar listesinin başına yazalım.

Elbette Türk devleti, ekonomisi ve Türkiye Yüzyılı vizyonu kazandı.

Tüm barışseverlerle beraber, bölgesel barış ve bölge halkları kazandı.

Türkiye ne mi kazandı? Şehitlerin yeri doldurulamaz ama gençliğini, geleceğini, halkını, itibarını, huzuru, en önemlisi zamanı kazandı. Gelecek Türkiye’nin olacak.

Gelinen noktayı hazmedemeyip ama’lı, eğer’li cümleler geveleyen, sahte milliyetçi ve çakma solcular kendilerini yukardaki iki gruptan birine dâhil edebilirler.

Terörsüz Türkiye vizyonunun bu noktaya gelmesinde Sayın Devlet Bahçeli ve MHP camiasının hakkını teslim etmek lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükûmetin kararlılığını, DEM heyetinin siyasi aktör olma azmini takdirle ve minnetle kaydetmek gerek.

Silahların yakılması dikkat çekiciydi, merak ettim. Bende iyi şeyler çağrıştırmadı. Ateşin Kürtler için varoluşu sembolize etmesindenmiş.

Silah bırakmanın 15 Temmuz haftasına denk gelmesi, terörle mücadele tarihi açısından ayrıca önemli.

Bugün gördüklerimiz, yaşadıklarımız, hamt vesile, şükür sebebi, emsalsiz bir duygu. Ancak bunu korumak çok daha büyük bir dikkat ve sorumluluk gerektirmektedir. Üstad Necip Fazıl’ı rahmetle analım: “Namaz camiden çıkınca, Hac Mekke’den dönünce, Ramazan Oruç bitince başlar.”

Bu noktaya nerden, nasıl geldiğimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını umduğum bir hususu dikkatlerinize arz etmek için, biraz hatıralara dalalım.

Türkiye olağanüstü bir atmosferde Haziran 2011 seçilerine hazırlanıyor. Öcalan’ın idamı üzerinden Sayın Bahçeli ve o zaman Başbakan olan Sayın Erdoğan arasında görülmemiş bir gerginlik var meydanlarda. Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanı merhum Baykal, bir kaset skandalıyla istifa ettirildi. MHP’nin A takımından, içlerinde Genel Başkan Yardımcılarının da olduğu 10 yöneticisinin, 21 Mayıs 2011’de yayınlanmaya başlayan kasetlerle siyasi hayatları bitti. Ak Partiyi zaten çantada keklik görülüyordu.

Millet iradesini ipotek altına almaya çalışan bu ahlaksızlığı boşa çıkartacak ve bundan sonraki siyasi hayatımızın şekillenmesinde hayati rol oynayacak sürpriz bir hamle geldi.

Anadolu irfanını mayalayan Hacı Bektaş-ı Velinin, Şeyh Edebali’nin, Mevlana’nın, Güşhanevi’nin asırlara sâri, muştu yüklü nefesini günümüze taşıyan, Sağduyu ve Server Yaşam Vakfının Onursal Başkanı Muharrem Nureddin Coşan Beyefendinin 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’ ne dair açıklamaları.

Her satırında şimşekler çakan, neyi murat ettiği, kimi kastettiği o karambolde ne sevenleri tarafından, ne Ak Parti camiasından, ne de ülkücüler arasında hakkıyla anlaşılamayan, herkesin abandone olup, saçma tepkiler verdiği o tarihi metin, buyurun.

Değerli Kardeşim, Aklını Kullan!

Nereye gidildiğini, yarın ne olacağını, canından çok sevip tercih edip büyüttüğün çocuklarını, istikbalini düşün, emekliliğinin, sonrasının, hayatının istemediğin, tasvip etmediğin bir düzeneğin içinde geçtiğini, heba edildiğini farket, bu duruma müdahale et, itiraz et, boş verme!

Anlamaya, görmeye çalış, doğruyla yanlışı ayır, duruşunu özünle birleştir.

Göz boyamalı, kısa vadeli, saman alevli, serap misali ağzına bal çalındığını, çalınanın aslında bal olmadığını, duygularınla oynandığını, oynananlardan bihaber gafil kaldığını gör!

Kafanı devekuşu gibi kuma gömüp yaşadığın ülkede değerlerinin buharlaşmasına kayıtsız kalma, “neme lazım” deme, “menfaatim” deme!

Maneviyat bahçemize dadanmış domuz sürülerini, sırtlanları, hain köpekleri, kurnaz tilkileri, leş kargalarını, kanımızı, canımızı, değerlerimizi, zenginliklerimizi emmeğe yeltenen sülükleri, asalakları silkele, sırtından at, kamburunu düzelt, el ele ver, gücünü topla, maneviyatını düzelt, iyileri bul, onlarla birleş, işbirliği yap, yanlışı düzelt!

Bunu daha önce yaptın. Güzeli seçtin, güzelleştin, güçlendin. Örnek oldun, öncü oldun, yol gösterdin, ilham kaynağı oldun, sevildin…

Isıttın, karanlık asırlara güneş oldun aydınlattın. Çağ atlattın. Susuz yüreklere su serptin, serinlettin. Umut oldun, çare arayan biçare insanlığa, tarih yazdın altın harflerle dimağlara.

Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. “Bozkurtlara” fırsat ver, yol ver, OY ver. Çeki düzen versin, destek olsun dostlara, fayda versin, tek yürek olsun iyiler.

“Sagduyu’nun” mevcut hükümeti kuran partiye ilk genel seçimlerinde tek başına iktidar olmasıyla sonuçlanan verdiği şartlı destekle bile, hala, maalesef insanlık için, inananlar için beklenenleri gerçekleştiremeyen Sayın Başbakan, MHP’li kardeşlerin barajı aşamayacağını bekliyor. Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da, sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun.

Birleşsin güçler def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda.

Sefillere uşak olmayalım.

Çünkü, kölesiyiz, Razı olsun âlemlerin Efendisi bizden.