01 Temmuz 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
30 Haziran 2025 Pazartesi
“Sen orada nice gönüller inşa ettin
Bir gönlü bilmez misin talan ettin.”
Bir gönlü,kafesinden çıkarmak kolay elbet.
Belki birkaç ihtişamlı söz,alışılmamış ilgi birkaç da sevgi.
Peki bunlar ne kadar samimi?
Hani Oğuz Atay diyor ya:
“Beni bir günü unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma ; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlık alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni.”
Mağarasından çıkmış, tutsak olmuş gönüllerle dolu şimdi geceler.
Kelepçelenmiş dudaklarda gizli söylenmemiş heceler
Ve özlemler…
Peki her şeye rağmen gönül bağı kurduğun her şeyden ölene kadar sorumluyken nedir bu sorumsuz ahenkli gidişler?
Şairin diliyle; “kör kuyularda merdivensiz bırakmak” nedir şimdi?
Içimde bir ordu var her geçen gün benimle savaşıyor.Beni bana rağmen mağlup etmeye çalışıyor.
Sen orada nice gönülleri yaparken,nice sevda otağını kalplere kurarken benim bahçemde ot bitmiyor.
Kafesinden çıkardığın gönlüm içi içine sığmıyor şimdi.
Sorsan hayattayım yaşıyorum sana göre iyiyim belki de
Ve sen de iyisin sana göre. İyi olmakta göreceli değil mi söylesene?
Unutsun beni demişsin.
Seni unutmamak için taarruz eden kalbimi hiç hesap etmemişsin.
Şimdi soruyorlar bana,o kadar acı veriyor hâlâ neden diye
Söyleyemiyorum ki, ondan kalan sevgi değil acıları bir hatıra geriye diye
Bir yol çizmişsin, söyleyin ona yolum bu demişsin
Yoldan çıkardığını hesap etmez misin?
Hak demişsin, Allah demişsin,zikretmişsin
Adımı bir kere gönlünde zikretmemişsin
Her gece dökülen gözyaşlarımı düşünmemişsin
Geçer her şey gibi demişsin
Haklısın da
“Geçer elbet efendim… Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer.”
Ömrümüzden günler geçer, saçlarımızın karası beyazı seçer
Bu hayattan bu fanide elbet göçer
Mezarıma dahi gelmez misin?
Sahi, hâlâ farkında değil misin?
“Mevcut bir savaşın ortasında seni evimi vururken gördüm.”
Evim sendin bilmez misin?
“Ayşe Nur İsmail. “